ALLAHIN İSİMLERİ VE SIFATLARI
SADECE TANRI KELİMESİNİ ORJİNALİNE ÇEVİRDİK MAHZURU OLMAZ UMARIM.
TEVRATTAKİ (ŞALOM) ELOHİM SIFATLARI
TIPATIP KURANDAKİ (İSLAM) ALLAH IN SIFATLARINA UYUYOR.
ÇÜNKİ HEPSİ AYNI KAYNAKTAN
AKIL ETMEZMİSİNİZ
(
YOBAZLAR TEVRATI İNSAN SÖZLERİYLE HURAFELERLE DOLDURDU,
.BİRÇOK KISMINIDA KİTAPTAN ÇIKARDILAR.)
ÆLOHİM’ ebedidir, bunun anlamı başlangıcı, sonu olmayandır. O her zaman var olacaktır. O, ölümsüz, sonsuzdur
(Tesniye 33:27; Mezmur 90:2, 1: Timoteyus 1:17).
(ALLAHIN 99 ADINDAN)
73- El-Evvel: Ezeli olan, varlığının başlangıcı olmayan.
74- El-Âhir: Ebedi olan, varlığının sonu olmayan.
96- El-Bâkî: Varlığının sonu olmayan, ebedi olan.
ÆLH’IM hiç bir zaman değişmez – O’na her zaman güvenebiliriz
(Malaki 3:6; Sayılar 23:19; Mezmur 102:26, 27).
6- Es-Selâm: Her türlü tehlikelerden selamete çıkaran. Cennetteki bahtiyar kullarına selâm eden.
(Slm – şalom – islam: rahat- huzur –barış- saglık-selamet, salim, selim, sağlam)
7- El-Mü’min: Güven veren, emin kılan, koruyan, iman nurunu veren.
39- El-Hafîz: Her şeyi koruyucu olan.
ELH’ hiç bir şey ile kıyaslanamaz, O’nun işlerine O’na benzer hiç biri yoktur; O mükemmeldir, O’na eşit olan hiç biri yoktur
(2. Kırallar 7:22; Mezmur 86:8; İşaya 40:25, Matta 5:48).
1- ALLAH: Her ismin vasfını ihtiva eden öz adı. Kendinden başka ilah bulunmayan tek Allah. 1001 İSMİ İÇİNDE BARINDIRIR.en bilinenleri 99 dur.
"De ki: O, Allah birdir. Allah sameddir. O, doğurmamış ve doğmamıştır. Onun hiçbir dengi yoktur."
(112: İHLAS)
34- El-Azîm: Büyüklükte benzeri yok. Pek yüce.
5- El-Kuddûs: Her noksanlıktan uzak ve her türlü takdîse lâyık olan.
67- El-Vâhid: Zat, sıfat ve fiillerinde benzeri ve ortağı olmayan, tek olan.
68- Es-Samed: Hiçbir şeye ihtiyacı olmayan, herkesin muhtaç olduğu merci.
38- El-Kebîr: Büyüklükte benzeri yok, pek büyük.
95- El-Bedî: Misalsiz, örneksiz harikalar yaratan. (Eşi ve benzeri olmayan).
97- El-Vâris: Her şeyin asıl sahibi olan.
98- Er-Reşîd: İrşada muhtaç olmayan, doğru yolu gösteren.
99- Es-Sabûr: Ceza vermede, acele etmeyen.
O, açıklanamaz, kişiliği tam olarak öğrenilemez
(İşaya 40:28; Mezmur 145:3; Romalılar 11:33, 34).
76- El-Bâtın: Aklın tasavvurundan gizli olan.
ELAH adildir – insan yüzüne bakmaz, tarafgirlik göstermez
(Tesniye 32:4; Mezmur 18:30)
30- El-Adl: Mutlak adil, yerli yerinde yapan.
. ELH’ ın gücü her şeye yeter; O her istediğini yerine getirebilir, fakat O’nun işleri her zaman karakterine uygun olacaktır.
(Esinleme 19:6; Yeremya 32:17, 27).
10- El-Cebbâr: Azamet ve kudret sahibi. Dilediğini yapan ve yaptıran. Hükmüne karşı gelinemeyen.
37- El-Aliyy: Yüceler yücesi, çok yüce.
49- El-Mecîd: Nimeti, ihsanı sonsuz, şerefi çok üstün, her türlü övgüyelayık bulunan.
4- El-Kaviyy: Kudreti en üstün ve hiç azalmaz.
55- El-Metîn: Kuvvet ve kudret menbaı, pek güçlü.
66- El-Macîd: Kadri ve şânı büyük, keremi, ihsanı bol olan.
78- El-Müteâlî: Son derece yüce olan.
ELH her yerde hazır bulunur – O, her yerdedir, fakat bu her şey Tanrı olduğu anlamına gelemez
(Mezmur 139:7-13; Yeremya 23:23).
51- Eş-Şehîd: Zamansız, mekansız hiçbir yerde olmayarak her zaman her yerde hazır ve nazır olan.
Tanrı her bilgiye sahiptir - O, geçmişi, bugünü ve geleceği bilir. O, her an ne düşündüğümüzü de bilir, çünkü O her şeyi bilir. O’nun adaleti her zaman tarafgirsizdir.
(Mezmur 139:1-5; Süleymanın Meselleri 5:21).
8- El-Müheymin: Her şeyi görüp gözeten, her varlığın yaptıklarından haberdar olan.
20- El-Alîm: Gizli açık, geçmiş, gelecek, her şeyi, ezeli ve ebedi ilmi ile en mükemmel bilen.
27- Es-Semi: Her şeyi en iyi işiten, duaları kabul eden.
28- El-Basîr: Gizli açık, her şeyi en iyi gören.
32- El-Habîr: Her şeyden haberdar. Her şeyin gizli taraflarından haberi olan.
44- Er-Rakîb: Her varlığı, her işi her an gözeten. Bütün işleri murakabesi altında bulunduran.
65- El-Vâcid: Kendisinden hiçbir şey gizli kalmayan, hiçbir şeye muhtaç olmayan.
ELAH tektir, O’ndan başka ELAH olmadığından ve yalnız O, yüreklerin en derin ihtiyaç ve arzularını karşılayacak olandır. Yalnız O, ibadete ve kendimizi vermeye layık olandır
(Tesniye 6:4)
İşte buraya kadar doğru anlatmışsınız rabbimizi ama yobazlar insanla yaradanı karıştırınca :(
...
Yorulan tanrı : "... Ve tanrı yaptığı işi yedinci günde bitirdi ve yaptığı bütün işten yedinci günde istirahat etti, dinlendi..." (Tekvin 2/2-3). Kim dinlenir, tabi ki yorulan tanrılar.
Pişman olan, acı duyan tanrı : " Ve Rab yeryüzünde insanı yarattığına pişman oldu ve yüreğinde acı duydu " (Tekvin 6/6).
Güreşte yenilen tanrı : " ... ve Yakup, seher sökünceye kadar bir adamla gü-reşti... (adamı yenince) adam Yakub'a dedi :
Adın nedir ? Yakup. Yine adam ona, "artık sana Yakup değil, ancak İsrael ("elahın kölesi")denecek çünkü insanlarla ve Allah ile uğraşıp onları yendin. " (Tekvin : 33/24-29)
Korkak tanrı : " Ve rab... derede oturanlar, kovamadı, çünkü demirden savaş arabaları vardı." (Hakimler (1/19). Demirden savaş arabalarından korkan bir tanrı...
Kinci bir tanrı : " Rab diyor, seninle milletleri, atı ve binicisini, cenk arabasını ve binicisini, erkeği ve kadını, kocamış adamı ve genci, genç adamı ve ere varmamış kızı, çobanı ve sürüsünü, çiftçiyi ve çiftini, valileri ve kaymakamları... kıracağım..." (Yaremya : 51/20-26) Sarhoş : "Şaraptan bağıran gibi uyandı tanrı " ( Mezmurlar : 79/65) Öfkeli: " Burnundan duman yükseldi, ağzından ateş yiyip bitirdi, ..." ( Samuel :22/9 ) Uyuyan: " Kalk, uyan niçin uyuyorsun ya rab " ( Mezmurlar : 44/23 )
İslâm'ın ilahı, Allah (C.C) Kur'an da nasıl anlatılır : " O (Allah) görüleni de görülmeyeni de bilen, kendisinden başka tanrı olmayan Allah'tır. O, acıyıcı olandır, acıyandır. O, kendinden başka tanrı olmayan, hükümran, çok kutsal, esenlik veren, güvenlik veren, görüp gözeten, güçlü, buyruğunu her şeye geçiren, ulu olan Allah'tır. Allah müşriklerin (putperest, yahudi ve hıristiyanların) ileri sürdüğü sıfatlardan ( yorulan, yenilen...) münezzehtir. O, var eden, güzel yaratan, yarattıklarına şekil veren, en güzel isimler kendisinin olan Allah'tır. Göklerde ve yerde olanlar O'nu tespih ederler. O güçlüdür, her şeye hakimdir" (Haşr: 22-24).
2- Er-Rahmân: Dünyada bütün mahlûkata merhamet eden, şefkat gösteren, ihsan eden.
3- Er-Rahîm: Ahirette, sadece müminlere acıyan, merhamet eden.
7- El-Mü’min: Güven veren, emin kılan, koruyan, iman nurunu veren.
23- El-Hâfıd: Kâfir ve facirleri alçaltan. (ahirette)
24- Er-Râfi: Şeref verip yükselten.
25- El-Mu’ız: Dilediğini aziz eden.
26- El-Müzil: Dilediğini zillete düşüren, hor ve hakir eden.
29- El-Hakem: Mutlak hakim, hakkı bâtıldan ayıran. Hikmet sahibi.
30- El-Adl: Mutlak adil, yerli yerinde yapan.
41- El-Hasîb: Kulların hesabını en iyi gören.
71- El-Mukaddim: Dilediğini yükselten, öne geçiren, öne alan.
72- El-Muahhir: Dilediğini alçaltan, sona, geriye bırakan.
90- El-Mâni: Dilemediği şeye mani olan, engelleyen.
56- El-Veliyy: Müslümanların dostu, onları sevip yardım eden.
91- Ed-Dârr: Elem, zarar verenleri yaratan.
92- En-Nâfi: Fayda veren şeyleri yaratan.
93- En-Nûr: Âlemleri nurlandıran, dilediğine nur veren.
94- El-Hâdî: Hidayet veren.
87-A'LA suresi:
1 - Rabbinin yüce adını tesbih et.
2 - Yaratıp düzene koyan O'dur. (ÆLAH-İM) (ÆLLAH)
3 - Takdir edip hidayeti gösteren O'dur.
Ne zaman onlara: 'Allah'ın indirdiklerine uyun' denilse, onlar: 'Hayır, biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye (geleneğe) uyarız' derler. (Peki) Ya atalarının aklı bir şeye ermez ve doğru yolu da bulamamış idiyseler?
(BAKARA 170)
“De ki: Allah’a karşı yalan uyduranlar aslâ iflâh olmazlar.”
(Yunus: 69)
“Bak! Nasıl da Allah’a yalan yere iftira ediyorlar. Apaçık bir günah olarak bu yeter!”
(Nisâ: 50)
Şimdi onlar, batıla mı inanıyorlar ve Allah'ın nimetini inkar mı ediyorlar? (NAHL SURESİ / 72)
Kitap ehlinden bir çoğu, hak kendilerine belirdikten sonra dahi, içlerindeki kıskançlıktan ötürü sizi, imanınızdan sonra küfre döndürmek isterler. Siz şimdilik, Allah onlar hakkındaki emrini getirinceye kadar affedin, hoşgörün. Şüphesiz Allah, gücü her şeye hakkıyla yetendir. bakara 109
nisa suresi
167:Şüphesiz inkara sapıp Allah yolundan alıkoyanlar, büyük bir sapıklığa dalmışlardır.
163Gerçekten biz (muhammed'e)sana, Nuh'a ve ondan sonra gelen bütün peygamberlere vahyettiğimiz gibi vahyettik. İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a Yakub'a, torunlarına, İsa'ya, Eyyub'a, Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a da vahyettiğimiz ve Davud'a Zebur'u verdiğimiz gibi.
164. Ve gerek sana önceden kendilerini anlattığımız peygamberleri, gerekse anlatmadığımız peygamberleri gönderdiğimiz, hem de Allah'ın Musa'ya kelam söylemesi gibi. 165. Bunlar artık insanların peygamberlerden sonra Allah'a karşı ileri sürecekleri bir özürleri olmasın diye, hep rahmet müjdecileri ve azap habercileri olarak gönderilmiş peygamberlerdir. Allah, daima güçlüdür, hikmet sahibidir.
166. Fakat Allah, özellikle sana indirdiği ile şahitlik ediyor ki, onu kendi bilgisi ile indirdi. Melekler de şahitlik ediyorlar, kaldı ki Allah'ın şahit olması yeter!
168. Şüphesiz küfredip haksızlık edenleri Allah bağışlayacak ve cehennem yolundan başka bir yola da çıkaracak değildir; orada sonsuza dek kalacaklardır. Bu da Allah için kolaydır.
169. Onları ancak cehennemin yoluna (iletecek ve) onlar orada ebedî olarak kalacaklardır. Bu ise Allah'a çok kolaydır.
170. Ey insanlar, gerçek şu ki, Rabbinizden size hak ile peygamber geldi. Hakkınızda hayırlı olması için hemen ona iman edin! Eğer ona inanmayacak olursanız, şüphe yok ki, göklerde ve yerde ne varsa Allah'ındır. Allah, herşeyi bilendir, hikmet sahibidir.
2/136- Deyin ki: “Biz Allah’a, bize indirilene (Kur’an’a), İbrahim, İsmail, İshak, Yakub ve Yakuboğullarına indirilene, Mûsâ ve İsa’ya verilen (Tevrat ve İncil) ile bütün diğer peygamberlere Rab’lerinden verilene iman ettik. Onlardan hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz ve biz ona teslim olmuş kimseleriz.”
2/285-286 Peygamber, Rabbinden kendisine indirilene iman etti, mü’minler de (iman ettiler). Her biri; Allah’a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman ettiler ve şöyle dediler: “Onun peygamberlerinden hiçbirini (diğerinden) ayırt etmeyiz.” Şöyle de dediler: “İşittik ve itaat ettik. Ey Rabbimiz! Senden bağışlama dileriz. Sonunda dönüş yalnız sanadır.”
16/2-“Benden başka ilah yoktur. Öyle ise bana karşı gelmekten sakının” diye (insanları) uyarmaları için emrini içeren vahiy ile melekleri kullarından dilediğine indirir.
89 FECR SURESİ:
22 - Rabbinin emri gelip melekler sıra sıra dizildiği zaman,
23 - Ki cehennem de o gün getirilmiştir. İşte o gün insan anlar. Fakat bu anlamanın ona ne yararı var?
24 - "Keşke hayatım için bir şeyler yapıp gönderseydim." der.
25 - Artık o gün Allah'ın edeceği azabı kimse edemez.
26 - Onun vuracağı bağı kimse vuramaz.
27 - Ey, Rabbine, itaat edip huzura eren nefis!
28 - Hem hoşnut edici, hem de hoşnut edilmiş olarak Rabbine dön.
30 - Cennetime gir.